19 Nisan 2012 Perşembe

Düğün Davetiyesi Mevzusu

Düğün hazırlıkları son hızla devam ediyor..
Her gün ayrı bir koşturma var... 
Uzaktan bakıldığında herşey çok basit görünüyor... ama hiçte öyle değilmiş..
O kadar çok detay varki her birine ayrı bir özen göstermeye çalışıyoruz...
Son olarak düğün davetiyelerimizi seçtik...
 Davetiye seçmekle iş bitmiyorki.. 
Davetiyeye yazılacak metinden tutunda yazı fontuna kadar binbir türlü detay var..
Davetli isimleri davetiyenin üzerine mi yazılacak, ayrı bir karta mı yoksa plakın üzerine mi yazılacak falan fistan derken benim kafa iyiyden iyiye gitti..
Davetiyenin üzerine koyulacak aksesuar inci mi olsun taş mı...
Farzetki inci seçtin yuvarlak mı olsun elips mi...
Davetiye kalın mı olacak ince mi...
Yazıda varak mı olacak düz mü..
Varak varsa gümüş mü altın mı...
Ne yani tüm bunları muhteşem seçersek o davetiyenin son durağı çöp olmayacak mı?
Zaten davetli listesi bambaşka bir mevzu...
Off ta off yani...
Ama böyle söylediğime bakmayın her bir detayın ayrı bir güzelliği var...
İlerde keşke dememek için şimdiden herşeye özen göstermek gerekiyor diye düşünüyorum..
Davetiyelerimizi Frapan İstanbuldan seçtik... Butik davetiye yapıyorlar... Herşeye siz karar veriyorsunuz.. Hayal gücünde sınır yok.. Ne hayal ediyorsanız onu yaptırabiliyorsunuz.. Bendeki problemde o zaten.. Hayal ettiğim kafamda canlanan hiç bişeyin olmaması karar vermemi etkiliyor..
Nişanda çok cafcaflı bi davetiye seçmiştik bu yüzden düğünde sade olmasını istiyordum ve seçimi Selçuğa bıraktım.. O da kendi gibi zarif bişey seçti...
Frapan İstanbulda bizi Şule Hanım çok güzel ağırladı.. Sizin için bi kaç resim çektim... Normalde modellerinin çalınmasını istemedikleri için internete klasik şeyler koyuyorlar, onlardanda ekledim... Butiklerinde çok çok daha güzelleri var bundan emin olabilirsiniz...
















































14 Nisan 2012 Cumartesi

İyi ki Doğdun Tuuuubaaaa


Onun adı Tuba
Henüz 30 yaşını 1 geçiyor...
Dünyanın en tatlı 4 çocuğundan 3 tanesinin annesi
Çok iyi bir ressam...
Kaplumbağa Terbiyecisini Osman Hamdi Beyden sonra en iyi yapan kişi olarak biliniyor..
Çok güzel kahkaha atar..
Gönlü çok geniştir...
Bensiz tatile çok nadir çıkmıştır, eşi ve çocuklarıyla... Kara kedi ünvanını hakkıyla taşıyan bi görümceyim yani :)
İlk yaptığı yemek yanmış yaprak sarmasıydı.. Tabi ben tatmadım ama çok dalga geçtik.. Şimdi ise usta aşçılara taş çıkaran yemekler yapıyor..
Sosyoloji okurken lanet başörtüsü sorunu ortaya çıkıyor ve inandığı doğru için okulu bırakıyor.. Herkes tepki gösteriyor.. O kadar kazanmıştı, okumalıydı ne yani başını açmakla ne oluyordu ki.. Ama Tuba dinlemedi kimseyi... Kim derdiki yıllar sonra Harvardda çok daha güzel bi eğitim alacağını hemde kimse ne giydiğine ne taktığına karışmadan krallar gibi okuyacağını...
7 yıl önce tanıdım Tubayı... O zaman çıtır çıtır genç bi bayandı.. Şimdi ise çatur çutur dermişim şaka bi yana hala çıtır çıtır hem genç hemde 3 çocuk annesi...
Gıcıklığı, sulu şakaları hiç sevmez.. Kuştan çok korkar.. Affetsin beni ona her türlü gıcıklığı yaptığım için...
Tubacım; ( normalde abla derim ama nişanlandım filan havalardayım)
İyi ki 3 tane meleğimizin annesisin..
İyi ki abimi dünyanın en mutlu erkeği yapıyorsun ( bide kendine sormak lazım tabiii)
Herşeyden önce çok güzel bir kalbin var...
 Allah daima yolunu açık etsin... 
Yeni yaşında kalbinden neler geçiyorsa hepsi hayırla olsun...

Tubacım ailemize iyi ki katıldın...
Seni çok seviyoruz..
İyi ki varsın..
Bak minik Şahnurun sana söyleyecek bişeyi var...


12 Nisan 2012 Perşembe

Sanemiko Yeni Sezonda Yine Döktürmüş Maşallah

Sanemikoyu duymayan kalmadı... Sıradan ayakkabıları rengarenk, sevimli hale getirerek satışa sundu ve yeni bir pazar ortaya çıkardı. Sanemiko markasıyla beraber bir çok marka tasarım ayakkabılara önem vermeye başladı... Ama tabiki taklitler aslını yaşatır.. Ben yeni sezon ayakkabılara bayıldım.. Bakalım siz ne düşüneceksiniz...