16 Temmuz 2012 Pazartesi

Karıncalarla Mücadele


Bu ara karıncalarla başım fena dertte..
Karınca diyip küçümsememek gerekiyor..
Minicikler ama başedemiyorum, çok güçlüler, hızlılar, azimliler ve çok akıllılar..
Kendilerinden 50 kat ağır şeyleri taşıyabiliyorlar
Belli noktalarda yuvaları var ve belli yolları kullanıyorlar..
Birini öldürmeye kalkınca diğerleri şaşırtmak için ellerinden geleni yapıyor..
İlk başta bi kaç karınca vardı o zaman takmıyordum..
Amaaan ne de olsa karınca berekettir diyordum ama bunlar kabileler halinde gelince benimde misafirperverliğim sona erdi
Onlara zarar vermeyi asla istemiyorum ama kendileri kaşınıyorlar..
Zaten onlara kaba kuvvetle zarar vermenin imkanı yok daha fazla ortaya çıkıyorlar..
İlaç dökmek istemiyorum zehirlenip soyları tükenecek sonra vicdan azabı duyarım..
Baharat dökmeyi denedik ama fayda etmedi..
Annem sirkeli suyun iyi geldiğini söyledi..
Gerçekten bi grup karınca kabilesi için iyi geldi ama diğer karınca kabilesi yemedi bu numarayı..
Onlar bana ben onlara gıcık olmuş durumdaydık..
Sonunda bulduk onlardan kurtulmanın yolunu..
Çubuklu oda kokularından sürdük geldikleri yollara.. Ona dayanamıyorlar, tahammül edemiyorlar ve kaçıyorlar..
Hem onları öldürmemiş olduk hemde doğal yollarla onların gelmesini engellemiş olduk
Ortada bulunan ne kadar şeker varsa hepsini kaldırdım..
Şimdilik bizden vazgeçmiş gibiler..
Umarım :)

Hiç yorum yok: