8 Mayıs 2012 Salı

Bekarlığa Veda Tatili Bölüm 1 ( İngiltere)

Merhaba
Kısa bi süreliğine ayrıldığım sayfama yeniden döndüm:)
Annem ve babamla birlikte evlenmeden son tatilimizi yapıp doya doya vakit geçirmek istedik..
Hemde düğün öncesi stresi, paniği bi tarafa bırakıp zihnimizi dinlendirelim dedik..
Çokta iyi oldu...
2 defa İngiltereye gitmeye niyetlendik hep bi aksilik çıktı.. Kısmet olmadı..
Demekki kısmet bu zamanaymış..


İngiltere, İskoçya ve İrlandaya gittik..

İlk durak İngiltereydi..



8 güne 3 ülke sığdırdık ve yaklaşık 2000 tane resim, 6 tane valiz, 3 tane kitap ( babam 4 tane okudu helal olsun) ve birbirinden güzel bi dolu hatıra..
Kültürümüzü geliştirdik..
Yeni yerler, yeni insanlar tanımak çok keyifliydi..



Uzun zamandır kitap okuyamadığım için kendime sinir oluyordum.. Bu seyehatte gözümün pası gitti..

Sen Londra Olsan Ben Yağmur Olurdum...

Havalar buradaki Mart ayı gibiydi.. 
Bazı günler dondurucu soğuk, bazı günler normal.. ama çoğunlukla 3-4 kat kıyafet giymeden sokağa çıkmadım..



İngiltereyi genel anlamda beğendim.. ama bana göre klasik bi Avrupa ülkesi...
İnsanın başını dönderecek güzellikte değil ama güzel huzurlu tatlı bi ülke..


Londranın havadan görünüşü


Bu kapsüller ile havadan keyifle Londrayı izledik..



Kapsülün içindeki Samsung tabletler çok orjinal bi fikirdi..



Big Ben çanının da yer aldığı saat kulesi



Parlamento Binası( ben çok beğendim..)


Westminster Abbey Kilisesinin dışı.. İçinde malesef resim çekmek yasak ve İngilizler bu konuda baya baya katılar...

Buckhingham Sarayı




Babam Londrada her sabah ben şu genç yaşımda 3. uykumu uyurken Hyde Parkta yürüyüş yaptı.. Bir sürü güzel resim çekmiş.. Bende ondan çaldım bi kaç tane..

Londrada Landmark Otelinde kaldık 3 gün..
Nostaljik tatlı ve merkeze yakın bir oteldi..

Windsor...

Windsor Kalesi.. Kraliçenin en sevdiği sarayı burasıymış.. Gerçekten şahane manzarası vardı.. İnsan sarayda kendini farklı hissediyor.. İzlediğim filmler aklıma geldi.. Duvarlara, tavanlara baktım herşey şahaneydi.. Muhteşemdi.. Ama görünen o ki dünya malı dünyada kalıyor.. Kimler gelmiş kimler geçmiş o saraydan..


Windsor Kalesindeki süvariler.. Kafalarındaki şapka ayı postuymuş bu yüzden hayvan severler kraliçeye çok kızıyorlarmış.. Ama kraliçe bunun geleneksel olduğunu ve olması gerektiğini düşünüyormuş..





Çarşıda bi yer.. Çaydanlık kılıflarını çok beğendim.. Babannemin yemek üşümesin diye yorganın içine tencereyi koyması aklıma geldi.. Çaydanlık üşümesin diyede kat kat örtüler sererdi :)






Kralların, asillerin ve çok zekilerin okuduğu okul Eton Kolejide Winsor şehrindeydi..






Greenwich ( Meridyenlerin  Başlangıç Noktası)




Greenwich :) hatırlarmısınız coğrafyadan.. Meridyen çizgisinin başlangıç noktası burası..











Detaylar...



Londradaki taksiler...










Oxford...

Oxforddan ben çok etkilendim.. 1000 yıllık bir geçmişi var.. 

24.000 civarı öğrencisi var ve bunlardan yanlızca 50 tanesi Türk...
Her türlü ibadetinizi yapabiliyorsunuz...
Binalar, şehir çok tatlı..
Cambridge şehri ve Oxford şehri ve üniversiteleri birbirinden pek hazzetmezlermiş.. Cambridge demezlermiş ÖTEKİ ŞEHİR derlermiş..
Şehrin mimari yapısı, dokusu, hissiyatı bambaşkaydı..
Gerçekten Oxforddan bu kadar etkileneceğimi düşünmezdim..







Harry Potterdaki bi kaç sahnenin gerçekleştiği yermiş..





Londrada Nerelerde Ne Yedik...


Çok güzel bi ambiyansı olan fas restoranına gittik.. Mutlaka gitmenizi öneriyorum.. Pişman olmazsınız..










Bu kırmızı halı ne biliyormusunuz? Christian Louboutinin özel bi gecesi için ;)


Londrada 30 yıldır dur durak bilmeden devam eden bir müzikale katıldık.. Sahne değişimleri inanılmaz güzeldi.. Giderseniz mutlaka izlemenizi öneririm.. Bu arada müzikal öncesi babam; anneme ve bana gül almıştı.. Nassı mutlu oldum anlatamam.. Diyorum size romantik diye..

Devamı yarın ;)

29 Nisan 2012 Pazar

Uçurtma Keyfi...

Siz en son ne zaman uçurtma uçurduğunuzu hatırlıyormusunuz? 
veya
Hayatınız boyunca hiç uçurtma uçurdunuz mu?
Bizim nesil çocukken eminim o keyfi yaşamıştır...
Peki ya yeni nesil?
Onlar sadece adını biliyorlar veya ipadde uçuruyorlar... ( istisnalar olabilir tabi)
Çocukluğuma dair hatırladığım birşey var... 
Abimin bi uçurtmacısı vardı..
Bazen tweetyli bazen fenerbahçeli bazen başka bir konseptte kişiye göre uçurtma yapıyordu..
Pazar günleri kahvaltıdan sonra uçurtmamızıda alıp bağa gider orada uçurtmayı havalandırır ( hiç bi zaman onu beceremedim) sonrada keyfe göre gökyüzünde gezdirirdik... 
Bazen uçurtma ipini koparır ve gözden kaybolur...
Keyifli bişey...
Biz geçen hafta Boydak Ormanında doyasıya o keyfi yaşadık...
Bahar bitmeden sevdiklerinizle beraber bir defa da olsa o keyfi yaşamanızı öneririm..








Prenses Şevval tüp çikolata yerken...



27 Nisan 2012 Cuma

Ben Senin Beni Sevebilme İhtimalini Sevdim...

Günlerdir sevgili babam benden çok tatlı bi istekte bulunuyor...
İpadine şiir yüklememi istiyor..
Öylede romantik bi baba işte...
Öyle laf olsun diye istemiyor gerçekten şiir okumaktanda dinlemektende inanılmaz keyif alıyor...
Necip Fazıl, Nazım Hikmet, Orhan Veli gibi sayısız şairlerimizin şiirlerini sular seller gibi biliyor...
Bense kendimi odun gibi hissediyorum çünkü şiirle uzaktan alakam var ama yakından pek yok..
Hani nişanlımda bana öyle kafiye kafiye şiirler yazmazki...
Herneyse bugün aldım babamın bilgisayarını şiir yükleyeceğim..

Burda bi parantez açmak istiyorum

Korsana HAYIR diyoruz yerli yabancı hiç kimsenin hakkına girmiyoruz ve parayla şarkıları çatır çatır satın alıyoruz ona göre...
Bunun içinde size önerim TTNET Müzikten satın almanız..
4tl karşılığında 100 tane yerli yabancı parça indirebiliyorsunuz, arşivleri çok iyi...
İsterseniz şarkıları ordada dinleyebiliyorsunuz beleşten..
Kaçak göçek şarkı almak yerine ya itunestan ki abim burayı önerene kadar ben hep orayı kullandım yabancı şarkılarda hala orası çok iyi... Yerlide ise ttnet çok başarılı..

Parantezi kapatıp devam edelim

Neyse ben Bedirhan Gökçeden başladım bi kaç şiire sonra aklıma İbrahim Sadri geldi o arada Selçuk aradı ona sordum yaa bildiğin bir şair varmı hangi şiirler güzel o da bana Yılmaz Erdoğanın aşağıdaki şiirini önerdi hatta bana hediye etti   ( herşeyin bir ilki var ilk şiirimizde bu oldu) bu şiiri bilmediğim içinde koca bir aaaaaaa çekti :) 
bunun üzerine bende dinledim ve tekrar tekrar dinledim çok sevdim o şiiri..
Sizde dinleyin sizde eminim seveceksiniz..

Bu arada ttnet müziğin adresi