Mendil Satıp Dilenen Çocuklar

Geçen gün trafikte çingene çocuklara rastladım.. Aslında bu her zaman gördüğümüz bir manzara ama ben çok rahatsız oldum.. Arabanın camına yapışıyorlar.. Araba ilerledikçe onlarda ilerliyorlar.. Öyle tehlikeli hareket ediyorlarki.. İşin tuhaf  tarafı ne yaptıklarını bile bilmiyorlar.. Sadece belli başlı birkaç replik öğretilmiş.. Bu çocuklara 3-5 kuruş para versem ne ben fakirleşirim ne onlar zengin olur ama bu onları tembelliğe, dilenmeye, çalışmadan para kazanmaya alıştırmak olacak.. Kısacası para vermek onlara yapacağımız daha büyük kötülük anlamına geliyor..

Yolda ilerleyince gördüm anneleri ilerde köşede oturmuş piknik yapıyor.. Çocuklarda dillerine doladıkları ama ne işe yaradığını bilmediği sözlerle tehlikenin ortasında..

Bu çocukların ne suçu var?

 Bu çocukların cips dondurma yiyip, oyun oynama zamanı değil mi? 

Trafikte arabaların arasında o tehlikenin içinde ne işleri var?

Nasıl bir zihniyet ki bundan ekmek parası çıkarıyor..

Emniyetin bunlardan hiç mi haberi yok?

Yoksa biz mi alıştırdık bu çocukları para vererek?

Ne yapabiliriz bu manzaraya çözüm bulmak için?

Selçuğun yaptığı bir inşaatın orada yaşayan Tosun isminde 3 yaşında bir çocuk..

Karıncalarla Mücadelede Sonuç

Geçtiğimiz haftalarda karıncalarla mücadele konusunda yazı yazmıştım.. Karıncalardan nasıl kurtulduğumu uzuuun uzuuun anlattım..
Ama size bi itirafta bulunayımmı onlar benimle resmen dalga geçtiler..
Karınca diyip geçmemek lazım karşılarında şapka çıkarılır..
Kaybolduk bi daha gelmicez numarası yaptılar benim gibi bi garibanda sevindi.. ama bu sevinç bi kaç gün sürdü.. Sonrasında 10 kat güçlü bi şekilde saldırdılar..
Gelsinler kibarca ona bi lafım yok ama biz daha yeni evliyiz.. Ayıp yani 1000 tane karıncayla ev ziyareti olmazki..
Ben daima barıştan yanaydım bunu size daha öncede söyledim..
Ama onlar savaşı tercih etti..
Üzgünüm böyle olmasını istemezdim ama ilaç kullanmam gerekti..
Kıyılara köşelere pıııısssssttttttt diye ilaç sıktım böylece onlarda gelmez oldu..
Vicdan azabı çekiyorum hatta kendimi kötü kalpli hissediyorum ama yapacak başka birşey kalmadı her yolu denedim..
İşte böyle sevgili dostlar..

Mum Dünyası ( Yankee Candle)

Çok fazla ışık sevmem, gözümü yorar.. Hatta eski zamanlardaki gibi kandille oturmaya bile razıyım o denli loş ışık seviyorum.. Bu yüzden mumlar benim için çok önemli.. Evimde hemen hemen her odada mum bulunuyor.. Mumlar benim için dekorasyon olarak çok birşey ifade etmiyor dallı güllü olmuş çok önemli değil.. Beni ilgilendiren mumu mum yapan işlevselliği, kalitesi ve bunu ne kadar farklılaştırdıkları.. Bunu da Yankee Candle çok güzel yapıyor. Aklınıza gelebilecek her tür aromada mumları var.. Benim favorilerim pudra kokusu, lavanta ve wedding day.. Ev yerleştirirken en az 20 şişe bunlardan aldık her odaya, banyolara serpiştirdik.. Bu mumlar kolay kolay bitmiyor, ipleri hemen kaçmıyor ve hakikaten odaya hoş bir koku veriyor.. Mum standartlarını Yankee Candle belirliyormuş bu ne kadar doğru bir bilgi onu bilmiyorum..

Mum severer için abajur havasında kapaklar, tabaklar, kavanozlar, aromatik yağlar vs.. Ben aksesuararıyla daha çok seviyorum daha şık ve sıcak oluyor..

Bu markayla ilk olarak Amerikada karşılaştım ve o gün bugündür sadık müşterilerindenim... Türkiyede ise Tepe Home larda kısmi olarak ürünlerini bulabilirsiniz...

Rengarenk, Değişik Değişik Aromalı Mumlar...

Wedding Day benim çok sevdiğim kokulardan biri..

Pudra kokulu mum benin favorilerimden biri..

Bunlarda benim kulisimin mumları

Benim Çılgın Juicy Koleksiyonum

Juicy Couture diye şirin mi şirin bir marka var.. Kıyafetten çantaya ayakkabıya aksesuara kadar bayanlar için ürünler var.. Juicy couture da bulunan çılgın kolye uçları bende artık tutku oldu.. Bayılıyorum rengarenk değişik değişik aksesuarlara... Tabi elde kalanlar sizlerle paylaştıklarım birde çarptırdıklarım  var o konuya hiç girmeyelim... Bu arada juicy couture diyince normalde akla kadife eşofman gelir ve gerçekten bu konuda çok iyiler.. Eğer kadife eşofman alacaksanız özellikle pembe juicylerden almanız şiddetle tavsiye edilir...

Sevgiler